Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak! Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak.
(Necip Fazıl)
Caddeler ülkelerin, metropollerin, toplumların, insanlarının, yaşam biçimi
ve kültürlerinin değişiminde çok önemli rol oynarlar.
Caddeler bir şehrin kültür odaklarıdır, geleneği, geleceği, değişimi, gelişimi öngörür, önerir, o yöre halkının büyük bir çoğunluğunu bu anlamda yönlendirir.
Caddeler bir şehri etkiler, insanı etkiler, ekonomisini, sosyal yapısını, yaşam kültürünü etkiler, yaşam stillerini etkiler.
Örnek verecek olursak;
İstanbul’da Beyoğlu Caddesi tarihe damgasını vurmuş caddelerden bir tanesi, eski Bağdat Caddesi yine öyle. İstanbul’da Anadolu Yakası insanının, o yörenin, şehrin sosyal, ekonomik gelişimini, kültür öğretisi ile değişimini ortaya koyar.
Fransa’da Paris Şanzelize Caddesi keza öyle.
Yani caddeler insanları, insanlar da caddeleri değiştirirler.
Caddeler insanları yürürken değiştirir, bakarken değiştirir, gezerken değiştirir, alış veriş yaparken, sanat etkinlikleri ile değiştirir.
Yine caddelerdeki yaşam biçimi, caddelerdeki sunuş biçimi, dükkanların vitrinleri ve mağaza içindeki ürünler, malzemeler, giysiler, yiyecekler, içecek nevileri, manavlar bakkallar, marketler, esnaf lokantaları, restoranlar, sinemalar, tiyatrolar, pastaneler, giyim mağazaları, kitap mağazaları, sanat galerileri, cafeler, kahvehaneler, şekerci dükkanları, kırtasiyeci dükkanları…
Şehrin açlığı, maddi manevi boşluğu ve arayışı, ilgisi neye ise ona göre yapılanır caddeler.
Tam tersi de mümkün.
Yörenin akil insanları ve/veya yönetim kademesindeki planlayıcılar, sizin ilgilenmenizi istedikleri şeylere göre, imar planları ve projeler yaparlar.
Size istediklerini sunarlar.
Siz neyi arıyorsanız o caddede onlarla karşılaşırsınız. Yahut onlar neyi istiyorlarsa sizin önünüze onları sunarlar.
Sanat mı arıyorsunuz sanat, yemek mi arıyorsunuz yemek, eğlence mi arıyorsunuz eğlence, kitap mı arıyorsunuz kitap… Peki, gezmek mi istiyorsunuz gezi yolu, görgü görenek mi istiyorsunuz, onların göstermek istediklerini görmek.
İşte caddeler size bunları sunar.
Eğer birileri planlı olarak ve bir grup veya bir yönlendiren güç sizi, toplumu, ülkeyi, şehirlerini ve halkını değiştirmek, dönüştürmek istiyorsa caddelerin konumuna, caddelerin içeriğine, caddelerin yapılanmasına yön verir.
Toplulukları böylece istediği istikamete zihinsel, kültürel ve şeklen yönlendirirler.
İşte caddeler, işte cadde gerçeği…
Moda dünyasının bir zamanlar lideri olan Paris Şanzelize caddesini gözünüzün önüne getirin. Fransa, Şanzelize’de her sezon yeni ve tasarım kıyafetleri sergi salonu gibi vitrinlerde sergileyerek dünyada modanın merkezi olabilmiştir. Şanzelize, aynı yaklaşımla kozmetikten aksesuara, ayakkabıdan çantaya öncü rolünü sürdürmüştür. Milano da öyle. Londra’da birçok cadde; Oxford, El Fayed’in bulunduğu cadde cazibe merkezi olmuştur. İlkelerine, kurallarına, geleneklerine ve kültürlerine bağlılıklarıyla bilinen İngiltere insanı ve İngilizler ve Hyde Park;
Allah Allah, nasıl bir yapılanma? İnsana ilginç geliyor.
Acaba Hyde Park, Özgürlük Parkı neresi, çok sıkı gelenekçi İngiliz halkı neresi, acaba ne anlatmak istiyorlar, insan şaşırıyor.
Yine Viyana’da Graben Caddesi.
Ve yine bir caddeye giriyorsunuz; operalar caddesi, sahnelenen opera ile halkın zihninde ve ruhunda dinlenmişlik oluşturup, bu kültürü yaşatırken, aynı zamanda opera içinde güzel sanatların bütün özelliklerini taşıyan bir mesaj buketi sunmakta.
Aynı zamanda opera bu kostüm ve tiyatral sunumla sözlü içeriğindeki mesajını (libretto) vermek ve öğretmek gayretindedir.
Opera bir kültür nakil aracıdır.
O süslü kostümlerin ve müziğin büyüsü ile zihinleri yönlendirme, zihni yıkama aracı olarak kullanılıyor.
Bu çok kıymetli bir sunuş biçimi.
Eğer bir ülkede bir kentin nasıl yön almasını istiyorsanız, caddelerin donatılarının nelerden müteşekkil olması gerektiğini iyi planlayıp uygulamalısınız.
Caddelerin donatılarını toplumun maddeten ve manen ihtiyaç hissettiği ve bir boşluk olarak gördüğü noktalara yoğunlaşarak şekillendirmelisiniz.
Halkı negatif anlamda nereye sürüklemek istiyorsanız ona göre şekillendirmeniz mümkün.
İsterseniz o caddeyi günlük temel ihtiyaçların da bulunduğu, ama ağırlıkta konferans salonları, sinemalar, kütüphaneler, tiyatrolarla, spor salonları, ilim, irfan yuvaları ve sanatsal faaliyetleri yoğun olarak donatırsınız.
İsterseniz sadece lokantalarla yiyecek, içecek mekanları ile donatırsınız. Biriyle mideleri, biriyle de beyinleri ve ruhları doyurursunuz.
Bir caddeyi isterseniz eğlence merkezleriyle doldurur, insanların gününü gün etmesini, yarınını düşünmesini ertelemesini sağlarsınız.
Şayet toplumun günlük yaşamasını istiyorsanız yiyecek, içecek, eğlence merkezleri ile donatırsınız.
İşte caddelerin misyonu, caddelerin dili ve toplumda önemli rolü vardır.
İnsanı aklını, ilgi alanlarını geliştirme ve yönlendirmede, insan zihnini değiştirmede çok kıymetli değeri ve önemi var.
İsterseniz caddeyi bir eğitim caddesi haline de getirebilirsiniz donatılarla.
Dünyada gelişmiş ülkelerin ve orta gelişmişlikteki ülkelerin başkentleri veya ticari kentlerinin merkezlerindeki caddelerini okumaya çalışıyorum, sosyal, kültürel olarak mimarisine, donatılarına, giyim, kuşam ve estetiğine, kozmetiğine bakmaya çalışıyorum.
Yöre insanlarının giyim, kuşam, yeme, içme sosyal ve kültürel davranışları açısından neler yapıyorlar gözlemlemeye çalışıp, istikametlerinin nereye olduğunu okumaya gayret ediyorum.
Çünkü bu gözlem size o yöredeki toplumun neler yaptığını, neler yapacaklarını hangi hususlarda başarılı, hangi hususlarda vasat kalacaklarını tahmin şansı veriyor.
Şehrin, caddenin mimarilerine bakıyorum; o caddeler ve sokaklar neler anlatıyor acaba diye…
Çünkü o toplumun kültürünü caddeler ve mimarilerden de gözlemliyor, sosyo-ekonomik yapıyı şehirdeki mimarilerden okuyorsunuz,.
Toplum katmanlarının kültürlerini anlamak, sezmek için evlerinin içine girmenize gerek kalmıyor. Dışardan baktığınız zaman nasıl bir yaşam biçimi, nasıl bir davranışsal durum, nasıl bir hayat sürdüklerini binalarından, bahçelerinden, sokaklarından anlayabiliyorsunuz.
İşte caddelerin önemi. İşte caddeler.
Demek ki caddeler o vilayetin, o beldenin halkını ne yöne yönlendirmek istediğinize bağlı olarak donatılarla kurgulanabiliyor.
Bu hususta yönetimler ve şehrin ileri gelenleri olarak sorumluluğumuz var.
Şehirleri, cadde ve sokakları yapılandırma, sosyal ve kültürel alan belirleme hususlarında dikkatli olmamız gerekiyor.
Demek ki, şehir ve caddeler halkımızın, insanımızın günlük ihtiyaçlarını giderme yanında, onların geleceklerine istikamet verecek hususlarda; bilim, teknoloji, ilim, irfan, sanatsal alanlara doğru yönlenmesini istiyorsak, caddelerimizin donatılarını o yönde hassasiyetle yapmamızın önemini hiçbir zaman unutmamalıyız.
Not: Sokaklar ve sokak kültürü ile ilgili konulara daha sonraki yazılarımda değineceğim.
Sevgi ve saygılarımla.
Sami ÖZDAĞ
5 Nisan 2022